Görsel-İşitsel Çeviri
Hazırlayan: Zehra Ateşyakar, Düzelten: Ömer Faruk Öztürk, Son Okuyan: Yağmur Eryalçın
Görsel-İşitsel Çeviri
Hazırlayan: Zehra Ateşyakar, Düzelten: Ömer Faruk Öztürk, Son Okuyan: Yağmur Eryalçın
Görsel-işitsel çeviri, sözlü veya yazılı içeriklerin çoklu ortama (multimedya) aktarıldığı bir uzmanlık alanıdır. Bu içeriklere örnek olarak filmler, televizyon programları ve belgeseller verilebilir. Görsel-işitsel çeviri üç ana başlık altında incelenir: Altyazı çevirisi, dublaj çevirisi ve üst konuşma çevirisi. Bu başlıkların her biri kendi içinde dilsel ve teknik zorluklara sahiptir.
Görsel-İşitsel Çevirinin İlk Yılları
Filmlerde seslerin eş-zamanlı şekilde kullanılması, sinema tarihi için devrim niteliğinde bir gelişmeydi. Al Jolson’ın The Jazz Singer (1927) filmiyle ilk kez sesli sinemaya adım atması, sesli film döneminin başlangıcı olarak kabul edilir. Sessiz filmler 1930'ların başına kadar çekilmeye devam etmiş olsa da sesli sinema hızla sektöre yayıldı. Filmlerde oyuncuların seslerinin duyulması kariyerleri üzerinde büyük bir etki yarattı; bazı sanatçılar ses tonları nedeniyle popülerliklerini yitirdiler.
Sessiz sinema aslında tamamen sessiz değildi. Seyirciler, oyuncuların ekranda sözlü iletişim kurduğunu açıkça görebiliyordu. Sesli iletişimin yokluğunu telafi etmek için önemli konuşmalar ve hikâyenin detayları ara yazılarla izleyiciye aktarılıyordu. Altyazının öncüsü olarak görülen bu ara yazılar, çıkarılıp çevrildikten sonra filme tekrar eklenebildiği için uluslararası dağıtım açısından büyük kolaylık sağlamıştır. Ancak, bu yöntem, diyalogları sınırlı bir şekilde yansıtabiliyordu.
Eş-zamanlı ses kullanımı piyasada yaygınlaşmadan önce de seyir zevkini artırmak için alternatif yöntemler kullanılıyordu. Bazı sinemalarda, filmin duygusal ve anlatısal gelişimine katkıda bulunan anlatıcılar veya yorumcular bulunuyordu. Bunun yanı sıra, müzik de sessiz sinema döneminde önemli bir rol üstlenmiştir. Küçük salonlarda, piyanistler yalnızca atmosferi güçlendirmek için değil, aynı zamanda projektörün sesini bastırmak amacıyla da performans sergiliyordu. Sinemayı sofistike bir sanat dalı olarak gören bazı yönetmenler ise filmlerine özel orkestra müzikleri besteleterek izleyicilere daha zengin bir deneyim sunmayı amaçlamışlardır.
Altyazı Çevirisi
Altyazı, ekranda yazılı metin kullanılarak konuşulan diyalogların izleyiciye aktarılmasını sağlar. Altyazılar dillerarası ve dil içi olmak üzere ikiye ayrılır.
Dillerarası altyazı, kaynak dilden erek dile çevrilen diyalogların, belirli alan ve süre kısıtlamalarına uygun şekilde ekrana yansıtılmasını içerir.
Dil içi altyazı ise diyalogların aynı dildeki transkripsiyonunu sunarak özellikle işitme engelli veya işitme güçlüğü çeken izleyicilere kolaylık sağlar.
Etkili bir altyazı çevirisinde, anlam, ton ve kültürel incelikler korunmaya çalışılmalı, aynı zamanda konuşma özlü ve anlaşılır bir şekilde aktarılmalıdır. Yani, altyazı çevirisinde hem içerik bütünlüğü hem de izleyicinin okuma süresi göz önünde bulundurulmalıdır.
Dublaj Çevirisi
Dublaj çevirisi, orijinal ses kaydının erek dilde yeniden kaydedilmiş bir versiyonla değiştirildiği bir görsel-işitsel çeviri biçimidir. Profesyonel seslendirme sanatçıları, çevrilen senaryoyu seslendirirken, seslerini orijinal konuşmacıların dudak hareketleri, tonlamaları ve duygusal ifadeleriyle uyumlu hâle getirirler. Dublaj, izleyicilere altyazı okumak zorunda kalmadıkları, kesintisiz bir sinema deneyimi sunar; bu nedenle özellikle çocuk filmlerinde yaygın olarak kullanılır. Dublajın yüksek kalitede olabilmesi için senaryonun özenle uyarlanmış olması, seslendirmenin başarılı şekilde yapılması ve gelişmiş post-prodüksiyon tekniklerinin kullanılması şarttır.
Dublajda üç tür senkronizasyon tanımlanmaktadır:
Pre-senkronizasyon: Broadway müzikallerinin orijinal müzikleri ve şarkı sözleri gibi önceden kaydedilmiş seslerin, film uyarlamalarına entegre edilerek kullanılmasıdır.
Doğrudan senkronizasyon: Ses ve görsel unsurların eş zamanlı olarak kaydedildiği, diyalog ile ekrandaki hareketlerin gerçek zamanlı olarak uyum sağladığı yöntemdir.
Post-senkronizasyon: En yaygın dublaj tekniğidir. Görsel kayıt tamamlandıktan sonra diyalogların kaydedilmesi veya eklenmesi ile çevrilen konuşmanın karakterlerin dudak hareketleriyle dikkatlice eşleştirilmesini içerir.
Üst Konuşma Çevirisi
Üst konuşma çevirisi, genellikle monologların, röportajların ve belgesel içeriklerinin çevrilmesinde kullanılan bir yöntemdir. Düşük maliyetli olması nedeniyle özellikle düşük bütçeli reklamlarda ve kurgusal olmayan yapımlarda tercih edilir. Dudak eşlemeli dublajın aksine üst konuşma çevirisinde konuşmacının dudak hareketleriyle uyum sağlama zorunluluğu olmadığı için içeriğin aktarımı daha kolay yapılır. Üst konuşma çevirisini diğer çeviri türlerinden ayıran en önemli özellik, orijinal konuşmacının sesinin korunmasıdır. Genellikle kaynak dildeki ses birkaç saniye boyunca tam ses seviyesinde duyulur, sonra arka plan olarak kullanılmak üzere kısılır. Bu arka plan sesinin üzerine çevirinin okunduğu ses bindirilir.
Sonuç olarak, görsel-işitsel çeviri, sadece diller arası iletişimi kolaylaştırmakla kalmaz, aynı zamanda kültürler arası etkileşimi de mümkün kılar. Altyazı, dublaj ve üst konuşma gibi farklı çeviri türleri, izleyicilerin içerikle olan etkileşimini doğrudan etkileyen önemli teknik ve dilsel stratejiler gerektirir. Görsel-işitsel çeviri alanı, teknolojik gelişmelere ve izleyici beklentilerine paralel olarak sürekli evrilmekte olup çevirmenlerin yaratıcılığını, dil becerilerini ve kültürel duyarlılıklarını harmanlamalarını gerektirir. Görsel-işitsel çeviri üzerine yapılan araştırmalar da öncelikle altyazı veya dublaj gibi çeviri ortamlarının çevirmenlerin karar verme süreçlerini nasıl etkilediğine odaklanmıştır. Ayrıca, bu araştırmalar kapsamında çevirmenlerin, erek metni kaynak dildeki konuşma ve görsel unsurlarla senkronize etme zorluğuyla nasıl başa çıktıkları da incelenmektedir. Bunlara ek olarak, kaynak dildeki metinlerde, özellikle de filmlerde bulunan kültürel, sosyal ve coğrafi farklılıkların çeviriye nasıl uyarlandığı meselesi de araştırmalara konu edilmektedir.
Kaynakça:
Palumbo,G. (2009). Key terms in translation studies.Continuum.
Baker,M.,& Saldanha,G. (Eds.). (2009). Routledge encyclopaedia of translation studies. (2nd ed.). Routledge.
Kuhiwczak,P.,& Littau,K. (Eds.). (2007). A companion to translation studies. Multilingual Matters.