Mahkeme Çevirmenliği
Hazırlayan: Cenker Şahin, Düzelten: Batu Çelik, Son Okuyan: Emir Güçlü
Hazırlayan: Cenker Şahin, Düzelten: Batu Çelik, Son Okuyan: Emir Güçlü
Mahkeme çevirmenliği, bir hukuk çevirisi türüdür ve sadece mahkeme salonlarında değil; emniyet müdürlükleri ve göç idareleri gibi çeşitli hukuki ortamlarda da gerçekleştirilir. Mahkeme çevirmenliği uygulamaları, Nürnberg ve Tokyo Mahkemelerindeki savaş suçu yargılamalarıyla başlamıştır. Bu uygulamalar, andaş çevirinin ortaya çıkmasına öncülük etmiştir. Özellikle sadakat, tarafsızlık ve gizlilik ilkeleri, mahkeme çevirmenliği için diğer çeviri türlerine kıyasla daha önemlidir. İnsan hayatı ve özgürlüğü söz konusu olduğdan, mahkeme çevirmenleri tanığın ifade anında ağzından çıkan her şeyi çevirilerine yansıtmak zorundadır. Buna “ııı” ve “eee” gibi duraklama sesleri de dâhildir.
Sözlü çeviri alanında yapılan araştırmalar; çevirmenlerin bürünsel öğeleri ve dil ötesi özellikleri (vurgu, tonlama, durak vb.) çevirilerinde çoğunlukla ihmal ettiklerini, dilbilgisi kurallarına uymayan ifadeleri daha düzgün ve kurallı hale getirdiklerini göstermektedir. Dolayısıyla, tanığın ifadesinin anlamı veya vurgusu değişmektedir. Bazı araştırmalarda ise çevirmenlerin erek dile göre dil kesitini de değiştirdikleri gözlemlenmiştir. Örneğin, Avustralya mahkemelerinde İspanyolca ve İngilizce dil çiftinde çalışan çevirmenlerin İngilizceye doğru çeviri yaparken daha resmî bir dil kullandıkları, İspanyolcaya doğru çeviri yaparken daha günlük bir dil tercih ettikleri görülmüştür.
Yargı mensupları, mahkeme çevirmenlerinin performanslarına ve yeterliliklerine kuşkuyla yaklaşmaktadır.. Bir yandan mahkemede çevirmenlerin dilsel iletileri doğru aktarmaları beklenirken; öte yandan, onları nitelikli kişiler olarak görmemektedirler. Dolayısıyla, çevirmenlerin performanslarına yönelik itirazlar getirebilmekte; avukatlar da mahkeme tarafından atanan çevirmenleri izlemesi için bağımsız çevirmenler tutabilmektedir.
Mahkemede Hukuki Bir Hak ve Gereklilik Olarak Çeviri
Mahkeme çevirmenliği hizmeti; adaletin sağlanması, sanığın yargılanabilmesi, kendisine söylenenleri anlaması ve karşı tarafa ifadelerini sunabilmesi için ona verilen hukuki bir haktır. Yabancı uyruklu kişiler, göçmenler, azınlık gruplarına mensup kişiler ile işitme veya konuşma bozukluğu olan bireyler de mahkemede çevirmen kullanma hakkına sahiptir.
Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Amerikan İnsan Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası anlaşmalar, bireylere çevirmen kullanma hakkı tanımaktadır; fakat bu hakkı ulusal yasalarla resmileştiren çok az ülke vardır. Bazı ülkelerde duruşmalarda çevirmen kullanılması hâkim takdirine bırakılmış olsa da bu durum genellikle yaygındır ve yasal olarak korunan bir hak olmaktan çok teamülî bir uygulama niteliğindedir.
Dil yeterliliği kısmen akıcı olan tanıklara çevirmen atanmaması, soruna yol açabilir; çünkü akıcı konuşmak, dilsel inceliklerin ve kültürel detayların anlaşıldığı anlamına gelmez. Yargı mensupları, hukuki çevirinin karmaşık doğasının farkına varamadığı için mahkeme çevirmenlerinin görevi, taraflar arasında yalnızca bir köprü işlevi kurmak olarak düşünülür. Bu olumsuzluğa; çevirmenlerin eğitim eksikliği ve rollerinin yanlış tanımlanması gibi diğer faktörler de eklendiğinde, ortaya çıkan çevirilerin kalitesiz olması kaçınılmazdır. Çevirmenlerin yeterli eğitim almamış olmaları; yetersiz dil becerileri, kültürlerarası farklılıklardan bihaber olmaları ve yanlış kelime seçimleri nedeniyle birçok soruna yol açabilir.
Mahkemede Yapılan Çeviri Türleri
Ardıl ve andaş çeviri, fısıltı çevirisi ve bakarak çeviri; mahkemelerde yapılan çeviri türleri arasındadır. Avukatlarla mahkeme dışında iletişim kurulurken ise ikili görüşme çevirisi yapılmaktadır.
Duruşma aralarında delillerin, belgelerin, transkripsiyonların ve altyazıların çevrilmesi de mahkeme çevirmenlerinin görevleri arasındadır. Bu çeviri türlerinin çeşitli dezavantajları vardır. Ardıl çeviri doğallıktan uzaklaşabilir; fısıltıyla çeviri yapılırken sesler birbirine karışabilir. Öngörü ve hız gerektiren andaş çeviri ise zorlayıcı olabilir; çünkü mahkeme çevirmenliği detaylı ve dikkatli çalışmayı gerektirir.
Adli Süreçte Çeviri
Mahkemede çeviri yapılması, adli süreci yavaşlatabilir; özellikle çevirmenler deneyimsizse bu süreç daha da uzar. Bu nedenle, mahkeme ortamında iletişimi kolaylaştırmak için taraflar ifadelerinde, çevirmen ise çevirilerinde birinci tekil şahıs kullanmalıdır. İletişim konusundaki bir diğer önemli unsur, çevirmenin mahkeme salonundaki fiziksel konumudur; çünkü mesafe, ses iletimini etkileyebilir ve tanığa yakın bir konumda bulunmak tarafsızlık algısını zedeleyebilir.
Adli süreçte çeviri yaparken tarafsızlık ilkesi büyük önem taşır; dolayısıyla çevirmenlerin tanıklar ve onların yakınlarıyla olan ilişkilerinde mesafeli bir tutum sergilemeleri gerekir. Yargı mensupları, çevirmenleri duruşma öncesi toplantılara dâhil etmezler; çünkü onların davaya dair ön bilgilere sahip olmalarının tarafsızlık ilkesini zedeleyebileceğini düşünürler. Bu yüzden, çevirmenler davayla ilgili belgeleri göremezler. Davaların içeriği, temel terminoloji ve bağlam bilgileri olmadan çevirmenlerden yüksek performans sergilemeleri ise kuşkusuz beklenemez. Zaten yargı mensupları, çevirmenlerin geriye dönüp düzeltme yapmalarını ve bağlamı açıklığa kavuşturma taleplerini hoş karşılamadıkları için çevirmenlerin işi daha da zorlaşır.
Çevirmenlerin mahkemede anlatılanlardan etkilenmemeleri pek mümkün değildir. Çevirmenleri duygusal anlamda etkileyen vakalar pek tabii mevcuttur. Yine de avukatlar gibi, mahkeme çevirmenleri de kendi meslek etik ilkelerine bağlıdırlar. Bu yüzden tarafsızlık ilkesini güvence altına almak amacıyla onları bazı yargı süreçlerinin dışında tutmak her zaman mantıklı olmayabilir. Öte yandan, mahkeme çevirmenleri; hız sorunu, aksak iletişim, stres ve zihinsel yorgunluk gibi çeşitli dil dışı baskılarla karşı karşıyadır. Bu nedenle, onların farklı sözlü çeviri türlerinde uzmanlaşmaları önemlidir. Mahkeme çevirmenlerine yönelik özel ve düzenli eğitim verilmesinin altı çizilmelidir.
Mahkeme Çevirmenlerinin Eğitimi
Mahkeme çevirmenlerinin eğitilmesi ve mesleki standartlarının oluşturulması, birçok ülkede devam eden bir süreçtir. Amerika Birleşik Devletleri ve Avustralya gibi ülkelerde mahkeme çevirmenliğinin belirli kurallar ve standartlar çerçevesinde yürütülmesi için resmî eğitim, sınav ve tasdik sistemleri geliştirilmektedir. Özellikle Avustralya'da, meslek etiği; yeni mezun olan çevirmenler için işe uyum sürecinde oldukça önemli bir konudur. Yine Avustralya’da yürütülen ‘'Çevirmenlerle Nasıl Çalışılır' broşürleri gibi eğitim girişimleri, halkı çevirmenlerle nasıl etkili bir şekilde çalışabilecekleri konusunda eğitmeyi amaçlamaktadır.
Mahkeme çevirmenliği konusunda özel eğitim veren az sayıda akademik kurum olsa da özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada'daki bazı üniversiteler, mahkeme çevirmenlerine yönelik kısa süreli eğitim hizmetleri vermektedir.
Çeviribilimin akademik bir disiplin olarak ortaya çıkmasından sonra, mahkeme çevirmenliği alanında kapsamlı akademik eğitim verilmesi önem kazanmıştır. Avustralya ve Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerde, akademide verilen genel eğitim ile özel alan becerileri arasındaki boşluğu doldurmak için mahkeme çevirmenliğine yönelik sertifika programları da hayata geçirilmiştir.